Tuna kıyısında bir gün...

 
Tuna kıyısında bir gün... Tuna kıyısında bir gün...

mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu. Tepede bir tapınak. Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar. Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. Heybetli ve gururlu duruyor. Her şey tablo gibi. 18. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. Orada bir heykel. Sislerin ardında güneş. Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. . Kendine vadiler açıyor. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. . Regensburg’da. Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. Uzaklardan bir köprü görünüyor. Hepsi de küçük ve sevimli. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor. Sağ, sol eski yapı. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor. . O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. Sislerin ardından güneş çıkıyor. Büyük bir Yunan tapınağı. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti. Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. ",. . Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. Yamaçlarda üzüm bağları. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Ludwig’in kalıtı. Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. Çevresine hiç uymayan bir yapı. İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. Biraz ileride büyükçe bir alan. Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla.

Tuna kıyısında bir gün...

Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. . mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti. Hepsi de küçük ve sevimli. . Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. Her şey tablo gibi. 18. Kendine vadiler açıyor. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Orada bir heykel. Yamaçlarda üzüm bağları. Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. Çevresine hiç uymayan bir yapı. O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla. Uzaklardan bir köprü görünüyor. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. Sağ, sol eski yapı. Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. Büyük bir Yunan tapınağı. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. . İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. Biraz ileride büyükçe bir alan. Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. Sislerin ardından güneş çıkıyor. Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı. Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. Regensburg’da. Ludwig’in kalıtı. Heybetli ve gururlu duruyor. Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. . Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu. Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor. Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. Tepede bir tapınak. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. ",. Sislerin ardında güneş.